Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Nedir?
Dil ve Konuşma Terapistleri; Dil, konuşma, ses ve yutma bozukluklarının önlenmesi, bozuklukların belirlenmesi ve sağaltımı alanında çalışmalar yapan sağlık meslek elemanlarıdır. Dil ve konuşma bozuklukları, erken çocukluk döneminde başlayıp yaşlılık dönemine kadar uzanan geniş bir yelpazede bireyleri etkileyebilmektedir. Bu kapsamda dil ve konuşma bozuklukları alanı disiplinler arası etkileşimin gerekli olduğu ancak kendi mesleki otonomisine sahip bir bilim dalıdır.
Çalışma alanları;
- Otizm Spektrum Bozukluğu
- Down Sendromu
- Zihinsel Yetersizlik
- Artikülasyon Bozukluğu
- Fonolojik Bozukluk
- Konuşma Apraksisi
- Afazi
- Dizartri
- Yutma
- Ses Bozuklukları
- Yarık Damak Dudak
- Gecikmiş Dil Konuşma
- Özgül Dil Bozukluğu
- Kekemelik
- Hızlı Bozuk Konuşma
Artikülasyon Bozukluğu
Dudak, dil, dişler, çene ve damağın doğru ve uyum içinde kullanılarak düşüncelerin başka insanlara aktarılmasına artikülasyon denir. Artikülasyon bozuklukları ise bu sistemin doğru kullanılmaması sonucu ortaya çıkan hatalı konuşma, değiştirme ya da ses üretmedeki hataları ifade eder. Çocukların bazı yaşlarda belirli sesleri hatalı kullanması normal bir durumdur. Ancak 3 yaşına gelmiş olan bir çocuk, edinmesi gereken bir sesi, hala hatalı bir şekilde üretiyorsa, bir artikülasyon bozukluğu yaşıyor olabilir. “r” harfi yerine “y” denilmesi ya da “k” harfi yerine “t” denilmesi artikülâsyon bozuklukları arasında en sık karşılaşılan bozukluklarıdır. Artikülasyon bozuklukları, bir başkasıyla iletişim kurarken çocuğun konuşmasının anlaşılabilirliğini ve okul başarısını etkiler.
Kekemelik
Kekemelik konuşmanın akıcılığını etkileyen genellikle çocukluk döneminde 2-5 yaş arasında başlayan ve bazı durumlarda hayat boyu süren bir konuşma bozukluğudur. Bozukluk, konuşma seslerinin üretimindeki aksamalar ile karakterize edilir. Hece tekrarı, uzatmalar ve blok kekemelik olarak karşımıza çıkar . Örneğin, çocuğunuz “bardak” demek yerine “ba-ba-bar-dak” ya da “bbbbbardak” diyorsa bu durum kekemeliğe işarettir. Çoğu durumda, kekemelik, kişiye zor gelen bazı durumlarda ortaya çıkar. Zor olan aktiviteler ise bireye göre farklılık gösterir. Bazı insanlar için, iletişim güçlükleri yalnızca belirli etkinlikler sırasında, örneğin telefonla konuşmak veya büyük gruplar önünde konuşmak gibi durumlarda ortaya çıkar. Bununla birlikte, diğerlerinin çoğu için, iletişim zorlukları, evde, okulda veya işteki bir etkinlik boyunca ortaya çıkabilir. Kişinin eğitim ve kariyer başarısı, sosyal ilişkileri için duyarsızlaşmak ve akıcı hale gelmek için terapi alması gerekir.
Ses bozukluğu
Kişinin ses kalitesinin, ses şiddetinin ya da ses perdesinin bozulması durumudur. Çocuğun sesinin gırtlaktan ya da soğuk algınlığı almış gibi çıkıyor olması ses bozukluğunun göstergeleri arasındadır. Konuşurken seste frekans ve şiddet değişiklikleri görülebilir. Yüksek ses konuşmanın sonuna doğru kısılabilir. Konuşma terapisi ile sesin kalitesi, şiddet ve perdesi de başarılı bir şekilde düzeltilebilir.
Disfaji (Yutma)
Disfaji veya yutma güçlüğü, birçok farklı tıbbi durumun belirtisi olarak bilinir. Genellikle sinir sistemi bozuklukları, kas bozuklukları veya boğazdaki fiziksel tıkanmalardan kaynaklı ortaya çıkabilir. Çoğu zaman farklı bir hastalığın belirtisi olarak bilinirken, bazı durumlarda birincil neden de olabilir. Ağrılı olabilen yutma güçlüğü, bebeklerde ve yaşlılarda daha sık görülür. Yutma güçlüğü tedavisi, bu sorunun altındaki nedene bağlı olarak farklılık gösterir.Yutma zorluğu yaşayan bazı kişiler, yalnızca bazı besinleri ya da sıvıları yutmakta zorlanırken, bazı insanlar sürekli olarak bu sorunu yaşayabilir.
Disfaji belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Yutkunma sırasında acı ve ağrı
- Yutkunamamak
- Besinlerin boğazda veya göğüste sıkışması hissi
- Ses kısıklığı
- Yiyeceklerin geri gelmesi
- Mide ekşimesi
- Mide asidinin boğaza ya da ağza gelmesi
- Yutma esnasında öksürme ya da öğürme
- Kilo kaybı
Semptom ve belirtilerin görülmesi halinde kişilerin vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna gitmeleri önemlidir.
Gecikmiş Dil Konuşma
Çocuğun konuşması yaşından beklenenden çok geri ya da konuşma gelişimi açısından beklenenden yavaşsa, o çocuğun konuşması gecikmiş konuşma olarak adlandırılır. Gelişim dönemlerine göre çocuğun 12-18 ay arasında, ilk kelimeleri, 24. aydan itibaren cümle düzeyinde konuşması beklenir. Konuşma, öğrenmenin yanında olgunlaşmayı da içerir. Örneğin, 24. ayda ünlü seslerin tamamının, 4.yılda da ünsüz seslerin tamamının çıkması gerekir.
Nedenleri arasında prematüre doğum, kromozom anamolileri, motor gelişim geriliği, işitme kayıpları, genetik bozukluklar, ailede gecikmiş dil öyküsü, zeka geriliği, kranyofasiyal anomaliler, Yarık dudak damak vs...), otizm, çevresel koşullar (uyaranların az olması, anne-babanın tutum hataları gibi) sayılmaktadır. Mutlaka değerlendirme gerektirir.
Motor Konuşma Bozuklukları
Dizarti
Dizartri, merkezi sinir sistemi ve/veya çevresel sinir sistemi ya da her iki sistem hasarına bağlı olarak konuşma düzeneğini kontrol eden kas kontrolünde anormallik, koordinasyon bozukluğu ile karakterize paralizi sonucu konuşmanın solunum, fonasyon, rezonans, sesletim ve prozodik özelliklerinin etkilendiği, dolayısı ile anlaşılabilirlik özelliğinin sınırlandığı bir motor konuşma bozukluğudur. Serebrovasküler olaylar, travmatik beyin hasarları, tümörler, serebral palsi, parkinson gibi nörojenik hastalıklarla birlikte sıkça gözlenmektedir. Sinir sistemindeki farklı lezyon yerleri farklı dizartri tiplerini oluşturmaktadır.
Apraksi
Herhangi bir güçsüzlük, normal olmayan ton veya postür, bilişsel işlevlerde bozulmalar, anlamada azalma, koopere olamama gibi durumların haricinde, beceri gerektiren hareketlerin planlamasının yapılamamasıdır. Strok, demans, tümör gibi hastalıklara bağlı olarak sol hemsiferin inferior parietal lobunda meydana gelen hasardan kaynaklı olabileceği düşünülmektedir. Nörolojik sendromların en az anlaşılabilenlerinden biri olan apraksi, kişilere günlük hayatında ciddi yaşamsal sıkıntılar yaratmaktadır.
Apraksi Tipleri
Hastaların motor yapılarında herhangi bir zayıflık vb problem olmadığı halde, planlama aşamasındaki yetersizlikten dolayı yapamamaktadırlar. Apraksi çeşitlerine bakıldığında, motor apraksi, limb-kinetik apraksi, yürüme apraksisi, sözel apraksi gibi motor planlamayı etkileyen duruma göre çeşitleri bulunmaktadır.
Sözel apraksi, Yetişkinlikte ve çocukluk döneminde konuşmanın programlanmasına ilişkin motor bozukluktur. Sözcükleri üretmek ve istemli kas hareketlerini sağlayabilmek için gerekli merkezdeki motor planlama bozukluğudur. Sıklıkla sesletim problemleri görülür. Bunun yanı sıra fonasyon koordinasyonu, sıklığı ve/veya vurgu etkilidir. Hasta yetersizliğinin farkındadır, sözcük uzunluğu arttıkça sorun artar. Sesletim bozuklukları tutarlı değildir; tekrarlar, uzatmalar veya sözcük değişimlerinde varyasyonlar görülür. Ünsüzlerin sesletimi ünlülerden daha zordur, başlangıç ünsüzleri son ünsüzlerden daha zordur. Özellikle otomatik ve sık kullanılan sözcüklerde mükemmel sesletilen konuşma kısımlarına sıklıkla rastlanır. Apraksi terapisinin asıl amacı, hastanın konuşma üretimini gerçekleştirmek için gerekli artikülatör hareketlerin istemli kontrolünü arttırmaktır.
Afazi
Afazi, genellikle bir inme veya kafa travması sonucunda aniden ortaya çıkan ve beynin dilden sorumlu alanlarının hasarlanmasından kaynaklanan edinilmiş bir dil bozukluğudur. Çoğu insanda beynin dil baskın hemisferi sol hemisferdir. Afazide beynin sol hemisferindeki dil alanları hasarlanırken, kişinin de sağ tarafına inme inebilir/felç gelebilir. Bu bozukluk dili ifade etme ve anlamanın yanı sıra, okuma ve yazmayı da etkileyebilmektedir. Afaziye dizartri ya da konuşma apraksisi gibi nörolojik temelli motor konuşma bozuklukları da eşlik edebilmektedir.